Kişinin hatırasına hakaret suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun sekizinci bölümünde şerefe karşı suçlar başlığı altında madde 130’ da düzenlenmiştir. Kanun hükmü şöyledir:
TCK MADDE 130 |
Kişinin hatırasına hakaret Madde 130- (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır. (2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |
Kişinin hatırasına hakaret, kanun hükmünde belirtildiği üzere bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret edilmesi veya bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerinin alınması veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunulması suretiyle oluşmaktadır. 3 kişiye ihtilat etmek deyimi ile anlatılmak istenen, suç fiilini işleyen failin dışında üç kişinin daha hakaret unsuru oluşturan eylemi herhangi bir şekilde duyması veya görmesidir.
Ceset, ölü bir insan bedenini ifade etmektedir. Doğar doğmaz hayatını kaybetmiş bir çocuğun bedeni yine ceset kavramı içerisinde değerlendirilmektedir; ancak henüz insan biçimini ve şeklini almamış düşükler bu kapsamda sayılmazlar.
Kişinin hatırasına hakaret suçu ile hayatını kaybeden kişiye ve onun ruhuna saygı duyulması istenmiştir. Bu doğrultuda hayatını kaybeden bireylerin kişilik haklarına hakaret yoluyla saldırıda bulunulması durumunda; cezai yaptırım söz konusu olmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 130/2 hükmü uyarınca suçun maddi konusunu bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerinin alınması veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunulması olarak belirtilmiştir. Tahkir edici eylemler, saygı ile bağdaşmayacak nitelikteki eylemlerde bulunmak anlamına gelmektedir. Örneğin bir ölünün bedenine tükürmek, idrarını yapmak, ceset ile cinsel ilişkide bulunmak “kişinin hatırasına hakaret suçu” kapsamda değerlendirilir.
Cesede karşı sadece bir sözlü saldırı yani hakaret söz konusu olduğunda kanun hükmünün ilk fıkrası yani TCK 130/1 hükmü uygulanır. Eğer fail, hem sözlü saldırıda bulunup hem de ceset hakkında tahkir edici eylemde bulunmuş ise bu durumda fikri içtima kuralları uyarınca TCK 130/2 hükmü ilk fıkraya nazaran daha ağır bir cezai yaptırımı öngördüğü için fail sadece ikinci fıkra hükmü uyarınca ceza alır.
Ceset üzerinde kanuni yetki ile adli muayene veya otopsi yapılması gibi durumlar suç oluşturmamaktadır. Bu durum hukuka uygunlun nedeni oluşturmaktadır.
Kişinin hatırasına hakaret suçu sadece kasten işlenebilen bir suç olup; bu suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir.
Türk Ceza Kanunu madde 130/1 hükmü uyarınca eylemin “alenen işlenmesi” cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli bir hal olarak belirtilmiştir.
ÖLMÜŞ BİR KAMU GÖREVLİSİNE HAKARET EDİLMESİ, HAKARET SUÇUNU DEĞİL; “KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET” SUÇUNU OLUŞTURUR
“…31 Mart 2015 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı .....’ın İstanbul Adliyesinde terör örgütü mensupları tarafından şehit edilmesinin ardından, kendisine ait sosyal medya hesabından: “Devletinizin savcısını sinkaf edeyim!” şeklinde aleni bir paylaşım yapan sanığın eyleminin, TCK’nın 130/1. maddesinde düzenlenen, kişinin hatırasına hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu görevlisine hakaret suçundan hüküm kurulması, kanuna aykırı, sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA…” (18. Ceza Dairesi 2019/6702 E. , 2020/1581 K.)
KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU, ŞİKAYETE TABİ BİR SUÇTUR
“…Sanık hakkında ölen...'ya yönelik kişinin hatırasına hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; sanığın eyleminin, TCK.nın 130/1. maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı suçu oluşturması ve TCK.nın 131/2. maddesinde sayılanların şikayet hakkını kullanmadığının anlaşılması karşısında, TCK.nın 73/4 ve CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca atılı suçtan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA…” (8. Ceza Dairesi 2017/8753 E. , 2019/6570 K.)
FAİLİN SOSYAL PAYLAŞIM SİTESİNDE YAZMIŞ OLDUĞU “HAKKIMI HELAL ETMİYORUM, YAKTIĞIN ÇIRADA KAVRUL İNŞALLAH” ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİ KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNU OLUŞTURMAZ
"...İncelenen somut olayda; olay günü sanığın, müteveffa ...'yü kastederek sosyal paylaşım sitesinde yazdığı “hakkımı helal etmiyorum, özgür körükçü sırf siyaset devreye girdi diye D4 belgemi vermemiştin Allah affetmesin seni", "yaktığın çırada kavrul İnşallah" ve "takdir ilahiden kaçış yok er veya geç hepimiz nasibimizi alacağız ama kötü bir şekilde, ama iyi bir şekilde. Sen benim ayağımın altını kazanları tez zamanda yak yarabbim” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Kişinin hatırasına hakaret suçundan sanık ... hakkında, Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2017 tarihli ve 2017/368 esas, 2017/988 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan yasa maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın hakaret suçundan BERAATİNE, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi..." (18. Ceza Dairesi 2018/3618 E. , 2019/590 K.)
KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNDA FİKRİ İÇTİMA
"...Sanığın bir sınır uyuşmazlığı nedeniyle çıkan tartışmada yeğeni olan katılan M.. K..'e söylediği “Sen orospu çocuğusun, senin annen kırk kocalı, senin baban F.. değil, senin asıl baban H..'dir” biçimindeki sözler, katılan M.. K..'in onur şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olduğu gibi, katılan M.. K..'in annesi ve katılan F.. K..'in eşi olan ölü E.. K..'in hatırasına hakaret niteliğindedir. Bu eylem TCK'nın 125/1. ve 130/1. maddelerine uymaktadır. Tek fiille işlenen bu suçlar bakımından TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü uyarınca cezası ağır olan suçtan hüküm kurulması gerekirse de, her iki maddede öngörülen cezaların aynı olması, bir suç işleme kararının icrası kapsamında bu suçların işlenmesi, her iki suç bakımından da korunan hukuki yararın aynı olması nedeniyle bu suçların TCK'nın 43. maddesinin uygulanma koşulları içinde yer alan “ Aynı suç” unsuru içinde değerlendirilmesi gereklidir. Buna göre sanık hakkında TCK'nın 125/1-4 maddesi uyarınca belirlenecek cezanın anılan Kanunun 43/2. maddesi uyarınca artırılması gerekirken, yukarıda açıklanan her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması, kanuna aykırı ve sanık H.. K.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA..." (4. Ceza Dairesi 2013/39895 E. , 2014/35289 K.)
CEZA AVUKATI – AĞIR CEZA AVUKATI – İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Fatih Yaşar’ a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. |