Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Onuncu Bölüm, Malvarlığına Karşı Suçlar başlığı altında TCK Madde 165’ de düzenlenmiş olup; kanun hükmü şöyledir:
TCK MADDE 165 |
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi Madde 165 - (Değişik: 26/6/2009 – 5918/3 md.) (1) Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. |
Suç eşyası, suçtan doğrudan dolaylı olarak elde edilen her türlü ekonomik değer, yani malvarlığı değerlerini ifade etmektedir. Eşyanın sözlük anlamı; türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünüdür.
Bu suç tipiyle korunan hukuki yarar malvarlığıdır. Bu suç tipiyle aynı zamanda toplumsal düzen ve insan hakları da güvence altına alınmıştır. Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu ile elde edilen eşya, el değiştirdiği için suç delilleri kaybolmakta ve suçluların yakalanması da zorlaşmaktadır. Madde gerekçesi uyarınca; suç işlemek, hukuk toplumunda kişiler için bir kazanç kaynağı olamaz. Bu nedenle, suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen menfaatlerin piyasada tedavüle konulmasının ve suç işlemenin bir menfaat temini açısından cazip bir yol olarak görülmesinin önüne geçilmek istenmiştir. Bu mülahazalarladır ki, bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan bir şeyin satın alınması ve kabul edilmesi suç olarak tanımlanmıştır.
Bu suçun faili ile ilgili olarak kanunda özel bir düzenleme bulunmamakta olup; fail herhangi bir kimse olabilir. Önemli olan husus, failin önceki suça iştirak etmemiş olması gerekmektedir. Bu suçun mağduru için de kanunda özel bir düzenleme bulunmamakta olup; mağdur herhangi bir kimse olabilmektedir.
1-Önceden İşlenmiş Bir Suç Olması
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun oluşabilmesi için önceden işlenmiş bir suçun mevcut olması ve bu suçun hareketlerinin tamamlanması gerekmektedir. Önceden işlenmiş suçun teşebbüs halinde kalması halinde bu suç oluşmaz. Önceden işlenmiş suçun malvarlığı aleyhine olan suçlardan olmasına gerek yoktur.
2- Failin Önceki Suça İştirak Etmemiş Olması
Kanun metninde açıkta görüldüğü üzere failin önceki suçun işlenmesine iştirak etmemiş olması gerekir. Aksi takdirde fail önceki suçtan dolayı cezalandırılır.
3- Satma, Devretme, Satın Alma veya Kabul Etme
Suçun maddi unsurunu oluşturan eylemler kanunda; satma, devretme, satın alma veya kabul etme olarak belirtilmiştir. Bu suç tipinde, önceki suçun failinin rızası ile suç eşyasının intikali mümkündür. Önceki suç failinin rızası yoksa bu durumda suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu söz konusu olmaz. Malın satış bedelinin ödenmiş olup olmaması suçu oluşması bakımından bir önem arz etmez.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu sadece kasten işlenebilen bir suç olup; suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Fail, bu suçta, suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek eylemini gerçekleştirmektedir.
1- TEŞEBBÜS:
Teşebbüs, failin suç işlemek üzere icra hareketlerine başlamış olması karşısında elinde olmayan sebeplerle arzu ettiği sonucu gerçekleştirememesi halidir. Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunda icra hareketleri belli kısımlara bölünebileceği için teorik olarak bu suça teşebbüs mümkündür. Ancak bu suçta teşebbüs durumunun oluşması ihtimali hayatın olağan akışına göre çok zayıftır. Suça teşebbüs halinde TCK 35 hükümleri uygulanır. Bu hüküm uyarınca kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişle hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
2- İÇTİMA:
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu seçimlik hareketli suçlardan olup; seçimlik hareketlerden birinin veya birkaçının birlikte gerçekleşmesi durumunda birden fazla suç söz konusu olmaz. TCK 43 Zincirleme Suç Hükümleri uyarınca; failin bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılır.
3-İŞTİRAK:
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, tek bir kişi tarafından işlenebileceği gibi suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi de mümkündür. Bu anlamda, kanunun suç saydığı bir eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, suça iştirak olarak ifade edilmektedir. Mağdura karşı bu suç eylemini gerçekleştiren birden fazla kişi söz konusu olur ise, bu eylemi gerçekleştiren bütün kişiler birlikte fail olarak kabul edilirler ve her bir fail bu suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.
Şahsi cezasızlık sebepleri TCK 167’ de düzenlenmiş olup; kanun hükmü şöyledir:
TCK MADDE 167 |
Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir. |
TCK Madde 168’ de etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiş olup; suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçuna TCK 168’ de yer verilmediği için suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu açısından etkin pişmanlık durumu söz konusu olmaz.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, uzlaştırma hükümleri kapsamındadır. Mahkemenin soruşturma veya kovuşturma evresinde uzlaştırma prosedürünü uygulaması gerekir. Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda yargılamaya devam edilir.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunda soruşturma ve kovuşturmanın yapılması şikâyete tabi değildir. İlgili makamlar suçun işlendiği bilgisine ulaştığı anda resen harekete geçmektedir. Mağdur, şikâyetini geri alsa dahi yargılama devam etmektedir.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun yargılamasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre suçun işlenmesi ile başlar.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun cezai yaptırımı TCK Madde 165’ te düzenlenmiş olup; bu suçun işlenmesi halinde faile 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası verilmektedir.
SUÇ EŞYASININ SATIN ALINMASI VEYA KABUL EDİLMESİ SUÇU VE UZLAŞTIRMA HÜKÜMLERİ
“…Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2021/4874 E. , 2021/20710 K.)
SUÇ EŞYASININ SATIN ALINMASI VEYA KABUL EDİLMESİ SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKMÜ UYGULANMAZ
“…Sanığın sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden hakkında TCK'nın 165. maddesinden hüküm kurulması, Kabule göre ise; TCK'nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin maddede sayılan sınırlı sayıdaki suçlar hakkında uygulanabileceği gözetilmeden suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu bakımından TCK'nın 168/1. maddesi uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı kısmen uygun olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2021/3815 E. , 2021/20353 K.)
SUÇ EŞYASININ SATIN ALINMASI VEYA KABUL EDİLMESİ SUÇU VE BERAAT KARARI
“…Dosya içeriğinden suça konu gitarların ele geçirilemediğinin anlaşıldığı, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında sahibinden.com isimli internet sitesinde üyeliği bulunduğu için çay ocağında tanıdığı Yusuf Değer isimli kişinin bu eşyaları satılığa çıkarmasını rica ettiğini, yalnızca sahibinden.com isimli sitede çalınan gitarların fotoğraflarını yüklediğini belirterek üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğinin anlaşılması karşısında; olayda şüphenin söz konusu olduğu, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanığın isnat olunan suçtan beraati yerine; yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2021/3358 E. ,2021/19454 K.)
SANIĞIN SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI SEBEBİYLE BOZMA KARARI
“…Sanık ...'in hüküm tarihinde başka suçtan Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında, sanığa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar da alınmadan, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak hükmün açıklandığı tarihli son duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen tüm hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2021/3508 E. , 2021/18926 K.)
CEZA AVUKATI – AĞIR CEZA AVUKATI – İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Fatih Yaşar’ a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. |